Blog

Tuzlar Hakkında

Tuz

Tuz Nedir?
1 . Kokusuz, suda eriyen, yiyecekleri korumada ve tatlandırmada kullanılan billursu Madde.
2 . Bir asitteki hidrojenin yerini bir bazın almasıyla oluşan birleşim, Sodyum klorür (NaCl).

Tuz, yani sofra tuzu NaCl dir. Tuz, Asit ile bazın birleşimiyle suyun yanında bir artık madde olarak oluşur. Na ve Cl birleşince oluşur tabii başka versiyonları da vardır. Ama tuzun oluşma prensibi asit artı bazdır. Tuz, bir metal ile bir ametalin birleşiminden oluşan iyonik bir kristal maddedir. Bilim’in dediği gibi NaCl da tuzdur ama sofra tuzunda sadece Na ve Cl bulunmaz, Potasyum ve Magnezyum, hatta az miktarda Calsiyum da bulunur!

Yemek Tuzu
Yemek tuzu, kimyada sodyum klorür (NaCl) ismiyle bilinen beyaz kristal yapılı bir bileşiktir. İnsan dahil tüm canlıların besin kaynaklarından olan tuz, ticari bakımdan da önemli bir maddedir. Dünyanın her yerinde rastlanabilen sofra tuzu tarih boyunca önemli bir ihtiyaç ve ticaret maddesi olmuştur.

Besin maddesi olması dışında tuz; dericilikte, hayvan besiciliğinde, su yumuşatma sistemlerinde ve kimya sanayisinde yaygın olarak kullanılır.

Tuzun İcadı – Bulunuşu
Sofra tuzu doğada, denizlerde çözünmüş halde, kaya tuzu şeklinde ve kurumuş iç denizlerin yataklarında bulunur. Henüz kurumamış tuz gölleri mevcuttur. Memleketimizin İç Anadolu bölgesinde bulunan Tuz Gölü, Lut Gölü ve Amerika’daki bazı göller bu tür göllerdendir.

Tuz elde etme yöntemleri – Tuz Nasıl Üretilir?
Tuz Üretimi – Tuz Nasıl Elde Edilir

Tuz üretimi bütün mineral çıkarma yöntemleri arasında hemen hemen en basit ve kolay olanıdır. Tuz elde etme yöntemlerinin en yaygın olanı, tuzla denilen göletlerde tuzlu suyun buharlaştırılmasıdır. Buharlaştırma yöntemi çoğunlukla kurak ve sıcak bölgelerde uygulanır, bu yol ile elde edilen tuzlarda ticari maksatlar için istenmeyen safsızlıklar olabilir. Yeni elde edilmiş bu tür tuzlarda tuz seven bazı mikroorganizmalar da bulunabilir. Bu mikroorganizmalar örneğin konservecilikte bazı yiyecek maddelerinin bozulmasına sebep olabilmektedir.

Kaya tuzundan da tuz elde edilebilir. Kaya tuzu, önemli tuz kaynaklarından biri olup, içerdiği safsızlıklara bağlı olarak saydam veya yarı saydam grimsi, beyaz, turuncu, sarı, pembe ve kahverengi olabilir. Kaya tuzu, az safsızlık ve yabancı maddeler içeren yataklarda yer altına galeriler açarak parçalar halinde çıkarılır. Çözelti madenciliği olarak adlandırılan bu yöntemde, safsızlıkların fazla olması durumunda açılan sondaj kuyularına sıcak su gönderilirek suda çözünen tuzlar bulamaç halinde dışarı alınır. Bu bulamaçın kristallendirilmesi için tava veya vakum yöntemleri kullanılır.

Kimyada Tuzlar
Tuz, kimyada, bir asitle bir bazın tepkimeye girmesi neticesinde meydana gelen maddedir. Tuz bazdaki artı yüklü iyonla asitteki eksi yüklü iyondan meydana gelir. Asitle baz arasındaki tepkime nötrleşme tepkimesi olup bu esnada tuz ve su ortaya çıkar. Erimiş tuz veya çözelti halindeki tuzların çoğu eksi ile artı yüklü iyonlarına ayrışır ve elektriği iletir. Tuz adı ayrıca sofra tuzu veya sodyum klorür (NaCl) için de kullanılır.

Tuzları çeşitli şekilde sınıflandırmak mümkündür. Sınıflandırmanın birisi tuzun bünyesinde OH- veya H+ iyonunun olup olmayışına bağlı olandır. Bu sınıflandırmada tuzlar normal, asidik ve bazik tuzlar şeklinde sınıflandırılır. Normal tuz; tam nötralleşme ürünü olup, meydana getirici asit ve baz kuvvet olarak birbirine denktir. NaCl, NH4Cl, Na2SO4, Na2CO3, Na3PO4 ve Ca3(PO4)2 birer normal tuzdur.

Bazik tuzlar
Bazik tuzlar, bünyelerinde en az bir OH iyonu bulunduran tuzlardır. Suda çözündükleri zaman ortamı bazik yaparlar. Pb(OH)Cl, Sn(OH)Cl ve Al(OH)2Cl’de olduğu gibi. Diğer sınıflandırma metodunda ise, basit, çift ve kompleks tuzlar şeklinde sınıflandırılır. NaCl, NaHCO3 ve Pb (OH)Cl gibi tuzlar basit tuzlardır.

Çift tuzlar
Çift tuzlar iki basit tuzdan meydana gelen tuzlardır. Bunlar suda çözündükleri zaman kendilerini meydana getiren iyonlara ayrışır. Şaplar da çift tuzlar sınıfına girer. Na Al(SO4)2 ve NH4Cr(SO4)2 birer çift tuzdur. Kompleks tuzlar, asit kökü aynı olan iki basit tuzun kompleks kök vererek meydana getirdiği tuzlardır.

K4Fe(CN)6, K3Fe(CN)6, birer kompleks tuzdur. Bunlar suda çözündükleri zaman kendini meydana getiren tuzların iyonlarına ayrışmazlar.

Tuzlar, önce metalin ismi, sonra asidin kökü söylenerek adlandırılır. Na2SO4 = sodyum sülfat, KCl= potasyum klorür, KHCO3 = potasyum hidrojen karbonat (potasyum bikarbonat) gibi.

Bazı tuzlar, kuvvetli asit ve zayıf bazdan veya kuvvetli baz ve zayıf asitten meydana gelmiştir. Bu tuzlar suda çözündükleri zaman hidrolize uğrarlar ve çözeltiyi asidik veya bazik yaparlar.

Tuzların elde edilişi
Asit ve bazların nötrleşmesinden elde edilirler:
BAZ + ASİT ——- Tuz + Su

Metallere asit tesir ettirmekle elde edilirler:
METAL + Asit ——— Tuz + H2

Bazik bir oksite anhidrit tesir ettirmekle elde edilirler:
Bazik Oksit + anhidrid ———– Tuz

Elementlerinden elde edilebilirler:
Metal + HALOJEN ———— Tuz

Metallere baz tesir ettirmekle elde edilirler:
METAL + Baz ——— Tuz + H2

Bazik bir oksite asit tesir ettirmekle elde edilirler:
Bazik Oksit + Asit ——— Tuz + Su

Bir metal(6A grubu) ile ametalin (7A grubu)tepkimesiyle elde edilirler:
Metal + Ametal ———- Tuz


Günlük Hayatımızda Asit ve Bazların Yeri 

Günlük Hayatta Kullandığımız Asit Ve Bazlar

👉Günlük Hayatta Kullandığımız Asit ve Bazların Yeri👈 Hayatımızda kullandığımız hemen hemen tüm gerekli şeylerin içinde yer almaktadır. Olumlu yönleri olduğu gibi olumsuz etkileri de barındırabilen asit ve bazlar, sabun, çamaşır suyu, tuz ruhu, gazoz, sirke ve bazı ilaçların içeriğinde bulunmaktadır.  Yediğimiz sebze ve meyvelerin içerisinde de örneğin, limon, mandalina, portakal gibi turunçgillerde doğal olarak bulunmaktadır.👈👈

Asit ve baz denildiği zaman  zararlı bir durum gibi gözükse de folik asit eksikliğinde aneminin oluşması gibi bazı asit ve bazların eksikliğinde  bir takım hastalıklar meydana gelmektedir.

Asit ve bazların Günlük Hayatımızda Kullanım Alanlarından Bahsedecek Olursak;

Asetik Asit(CH3COOH)

Sirke asidi olarak bilinen asetik asidin %5-8’lik çözeltisi sirke olarak tüketilmektedir. Tahriş edici kokuya sahip olan birçok ilaç ve endüstri maddesinin hazırlanmasında kullanılmaktadır. Taze kesilmiş yaralarda kan dindirici özelliğinden dolayı alüminyum asetat tuzu kullanılmaktadır.

Formik Asit(HCOOH)

Mikrobik bozulmayı önlemek için gıdalarda koruyucu olarak kullanılan Formik asit, bakterilere küf ve mayalara etki etmektedir. Karıncaların salgılarından bol miktarda bulunmaktadır.

Sülfürik Asit(H2SO4)

Dünyada en çok üretilen kimyasallardan olan ve endüstri gibi önemli üretim noktalarına kullanılan sülfürik asit, SO2 gazı kullanılarak Kontak Metodu denilen bir metotla üretilmektedir.

Özellikle gübre üretimi, patlayıcı yapımı, boya sanayii, Petro kimya sanayii ve amonyum sülfat üretiminde kullanılmaktadır.

Sorbik Asit(HC6H702)

Kokusu lezzeti olmayan Sorbik Asit, küf ve mayaların gelişmesinde etkili olduğundan yiyeceklerde de antimikrobik koruyucu olarak kullanılmaktadır.

Benzoik Asit(C6H5COOH)

Gıdalarda mikrobik bozulmayı önlemek için kullanılan benzoik asit iğne ve yaprakçık görünümünde olan bir maddedir.  Meyve suyu, marmelat, gazlı içecekler, turşular, ketçap ve benzeri ürünlerde en çok kullanılan  benzoik asit birçok bitkinin yaprak kabuk ve meyvelerinde de bulunmaktadır. Genellikle sodyum tuzu olarak kullanılan Benzoik asit, ilave edildiği gıdanın tadını etkilemektedir.

Hidrojen Sülfür(H2S)

Kokmuş yumurtayı andıran renksiz bir gıda olan sülfür, oldukça zehirli olduğundan uzun süre solunduğu zaman insanı öldürebilmektedir. Seyreltik olarak havada bulunduğunda kişide yorgunluk ve baş ağrısı etkileri görülmektedir.

Nitrik Asit(HNO3)

Nitrik asidin gliserin ile reaksiyonundan nitrogliserin meydana gelmektedir. Gübrelerin üretiminde kullanılmaktadır.

Sodyum Hidroksit(NaOH)

Suda kolaylıkla çözünen, kaygan bir sabun hissi uyandıran bir çözelti veren sodyum hidroksit beyaz renkte bulunan nem çekici bir maddedir. İnsan dokusunda kaşındırıcı etkisi olan Sodyum Hidroksit, deney yapılan laboratuvarlarda CO2 gibi asidik gazları yakalamak için kullanılmaktadır.  Petrol rafinerilerinde, tekstil boya, deterjan endüstrisi, sabun ve kağıt gibi yapımlarda kullanılmaktadır.

Potasyum Hidroksit(KOH)

Pillerde elektrolit olarak ve gübre yapımında kullanılmaktadır.

Kalsiyum Hidroksit(Ca(OH)2)

Suda hamurumsu bir görünüş alan Kalsiyum Hidroksit, asidik gazların uzaklaştırılması, çimento ve kireç yapımı gibi alanlarda kullanılmaktadır.

Amonyak(NH3)

Kendine özgü keskin bir kokusu olan Amonyak, renksiz, polar yapıda, hidrojen bağı yapan ve su gibi iyonlarına ayrılan bir gazdır. Laboratuvarlarda birçok kimyasal maddenin elde edilmesinde kullanılan Amonyak, azotlu gübrelerin ve nitrik asidin üretiminde başlangıç maddesi olarak kullanılmaktadır.

Hidrosiyanik Asit(HCN)

Doğada bulunan zehirli gazların en tehlikelisi olan Hidrosiyanik asitin kokusu metreküpte 34 miligramda HCN varlığı hissedilebilir. Koku alındıktan sonra öldürücü tesir hızı yaklaşık 16 dakikadır.

https://youtu.be/zQhVyb_E_PM

Asitler, Bazlar ve Tuzlar 

İnsanoğlu maddeleri asit ve baz şeklinde gruplamıştır. Asit ve bazların kendine ait özellikleri vardır. Maddelerin asit yada baz olduğunu nasıl anlayacağız?
1-Biz asit ve bazları tatlarına bakarak ayırt edebiliriz. Bir maddenin tadı ekşi ise asit, acı ise bazdır. 

2.Ayrıca sulu çözeltisindeki iyonlarına da bakarak maddeyi ayırabiliriz. Eğer maddenin sulu çözeltisinde H+ iyonu varsa madde asit, OH- iyonu varsa madde bazdır.
3-Bir maddenin tadına bakma bazı durumlarda tehlikeli olabilir, iyonlarını ise gözler göremeyiz. Bu yüzden maddelerin asit mi baz mı olduğunu anlamak için bazı belirteçler kullanırız. Bu belirteçlerden birisi de turnusol kağıdıdır. Eğer turnusol kağıdı maddeye batırıldığında rengi kırmızıya dönüyorsa madde asit, maviye dönüyorsa madde bazdır.

Asitlerin özellikleri
-Tatları ekşidir.
-Cildi tahriş ederler.Mermere zarar verirler.
-Sulu çözeltileri elektriği iletir.
-Turnusol kağıdını kırmızıya çevirirler.

  • Asitler, ekşimsi bir tada sahiptir. Örneğin; limondaki sitrik asit, yoğurt suyundaki laktik asit.
  • Asit oldukları için ciltte tahrişe sebep olurlar ve sert cisimlerden mermere bile tahribat verirler.
  • Su ile çözeltilerinde elektrik akımını iletme özelliğine sahiptirler.
  • Bazlarla nötrleşme reaksiyonu vererek su ve tuz oluştururlar.
  • İndikatörlerin rengini değiştirirler. (Ortamın asidik veya bazik olmasına göre renk değiştiren maddelere indikatör denir)
  • Karbonatlı bileşiklere etki ederek CO2 gazı üretirler.

Bazların özellikleri
-Tatları acıdır.
-Ele kayganlık hissi verirler.
-Cildi tahriş ederler.
-Sulu çözeltileri elektriği iletir.
-Turnusol kağıdını maviye çevirirler.
NOT:Görüldüğü gibi asit ve bazlar birbirinin tam tersi özelliklere sahiptirler. Bunun için bir fen atasözü der ki; “asit ile baz yan yana durmaz.”

  • Tatları acıdır.
  • Ciltte hissedilebilen bir kayganlık özelliğine sahiptir. Örneğin; Sabun, sodyum bikarbonat.
  • Kuvvetli bazlar yakıcı ve tahriş edicidir.
  • Bazlar da su ile çözeltilerinde elektrik akımını iletirler.
  • Asitlerle nötrleşme reaksiyonu vererek su ve tuz oluştururlar.
  • Genel olarak metallere etki etmezler

NOT:Asit özelliği gösteren maddelere asidik madde, baz özelliği gösteren maddelere bazik madde 
denir.
NOT:Turnusol kağıdının dışında bazı belirteçler daha vardır. Bunların asit ve bazlardaki renk verme durumu aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.

Şimdi günlük hayatımızda kullandığımız asit ve bazları tanıyalım.

Görüldüğü gibi asit olup hayatta çok rahat tüketilen, asit olup da çok da tehlikeli olan maddeler vardır. Aynı şeyi bazlar için de söyleyebiliriz.
Sonuç olarak asit ve bazların hayatta kullanılanlarını “zayıf” tabiri ile , hayatta çok kullanılmayan bir o kadar da tehlikeli olan asit ve bazları ise “kuvvetli” tabiri ile adlandırırız.
Bir bazın veya asidin ne kadar kuvvetl-zayıf olduğunu anlamak için pH metre denilen bir ölçek kullanırız. 
Ph metre renklerden oluşan bir ölçektir. 14 birime ayrılmıştır.0-7 arası kırmızı renklerden, 7-14 arası ise mavi tonlu renklerden oluşur. Yani 0-7 arası asitleri gösterirken, 7-17 arası bazları gösterir. 7 ise ne asit ne bazı yani nötr özelliği simgeler.

Yani işin aslı şudur;
Turnusol kağıdını maddeye batırırız. Turnusol kağıdının aldığı rengi pH metre üzerinden kontrol ederiz. Turnusol kağıdının rengi pH metredeki hangi renge yani rengi bulunduğu rakama denk geliyorsa o maddenin pH değeri de odur.
Ph değeri 7 ye yakın olan maddeler zararsız olup zayıf olarak adlandırılır.
Ph değeri 7 den uzaklaştıkça asit ve bazların kuvvetleri de artar yani verecekleri zarar da artar

Kuvvetli Asit ve Bazlar

Kuvvetli asit ve bazlar hakkında bilgi ve örnekleri içeren haberimizi okuyorsunuz

Kuvvetli Asit: HClO4, HCl, HNO3, H2SO4
Kuvvetli Baz: NaOH, KOH, Sr(OH)2, Ba(OH)2
Zayıf Asit: HF, HCN, H3PO4
Zayıf Baz: NH3, Mg(OH)2, Na2CO3

Kuvvetli asitler, İnsanoğlu maddeleri asit ve baz olmak üzere 2 grup içinde değerlendirmektedir. Asit ve bazlar kendilerine göre bazı özellikler taşırlar. asitler de kendi aralarında iki grupta değerlendirilir. Asitler, genel anlamda zayıf ve kuvvetli olmak üzere iki gruba ayrılır. Bu ayrım asitlerin su içinde çözünürlükleri dolayısı ile yapılmaktadır. Su içinde kısmen ya da tamamen çözünebilen asitler kuvvetli asit olarak tanımlanır. Zayıf asitlerin çoğunun su içinde çözünebilme kabiliyeti yoktur.

Kuvvetli Asitler:

HClO4: Hidrojen siyanür

HCl: Hidro klorik asit

HNO3:Nitrik asit

H2SO4: Sülfirik asit

HBr: Hidro bromik asit

HF: Hidro florik asit

H2CO4: Karbonik asit

HI: Hidro iyonik asit

HCIO4: Perklorik asit

HCN: Hidrojen siyanür

Asitlerin Özellikleri Nelerdir?

  • Asitler tat olarak oldukça ekşidir.
  • Cilt üzerinde tahrişe yol açarlar.
  • Mermer zeminlere zarar verirler.
  • Sulu çözeltileri elektriği iletir.
  • Turnusol kağıdını kırmızıya dönüştürürler.

Asit olan ancak günlük hayatta çok rahat tüketilebilen maddelerin yanı sıra asit olup çok tehlikeli maddeler de bulunmaktadır. Günlük hayatta çok fazla kullanılan asitler zayıf fazla kullanılmayan asitler de kuvvetli asitler olarak adlandırılabilir. Asidin ne kadar zayıf ya da kuvvetli olduğunu anlayabilmek için PH adında bir ölçek kullanılır.

Bu tepkime sonucunda ne asit ne de baz olan yani nötr olan maddeler oluştuğu için biz bu kimyasal tepkime çeşitlerine nötralleşme tepkimeleri diyoruz.

∆ASİT YAĞMURLARI∆
Fabrika bacalarından çıkan dumanlar, evlerde kullanılan fosil yakıtlardan çıkan dumanlar, egzoz dumanları içlerinde zehirli gazlar içerir.
Bu gazlar havaya yükselirken su buharı ile birleşerek kimyasal tepkime gerçekleştirirler ve ortaya kuvvetli asitler çıkar. Bu asitler yağmurlar şeklinde yeryüzüne inerek başta bitkiler olmak üzere tüm canlılara zarar verirler. Hatta asitlerin mermer üzerindeki etkisini düşündüğümüzde asit yağmurları tarihi kalıntılarda bile zarara yol açarlar. 

Günlük Hayatta Asit ve Bazların Yerleri

Günlük hayatınızda farkında olmadan aslında birçok asit ve bazla karşılaşıyorsanız. Kimyasal açıdan düşünülmediği için dikkate alınmıyor. Örneğin tükettiğiniz yiyeceklerden limon, elma, kola, sirke, süt, kahve, üzüm ve domates en bilinen asitlerdir. Kimyasal hatta bazıları da temizlik malzemesi olan malzemelerden tuz ruhu (hidroklorik asit) ve kezzap (nitrik asit) güçlü asitlerdendir. Bazlara gelirsek; temizlikte kullandığınız deterjanlar, sabunlar, çamaşır suyu ve diş macunu en genel baz örnekleridir.

Günlük hayatta pek kullanılmayan bazı kuvvetli asitler ve bazlar da vardır. 

 Zaçyağı, asetik asit ve yukarıdaki gibi tuz ruhu, kezzap verilebilir. Kuvvetli bazların örnekleri ise sud kostik, kireç, potas kostik ve amonyak olarak sayılabilir. Güçlü asitlerin ve bazların cildi tahriş etmek dışında özellikle mermer ve metalleri ciddi anlamda tahriş ettiği gözlemlenmiştir.

Asitler ve bazlar bir arada bulunmamalılar. Bir araya geldiklerinde tepkimelere girerler ve başka başka maddeler meydana getirirler. Tepkime sonrasında ortaya çıkan madde asit ya da baz değildir. Bu tür tepkimelere nötralleşme tepkimesi adı verilir.

https://youtu.be/qCsCngWueE0

Tuz ruhuyla tanışalım 😁😂

Ey ruh geldiysen dilini çıkar.

AHA DA GELMİŞ 

FEN SADECE EĞLENCEDİR

Asit Baz Tepkimeleri

Asit Baz Tepkimeleri, Asitlerin kimyada önemli bir bileşik sınıfı olduklarını söyleyebilmek mümkündür. Hatta günlük olarak tükettiğimiz gıda maddelerinin pek çoğunda da asit olduğunu görebilmek mümkündür. Hatta yaşamımızı sürdürmek için belli miktardaki asidin vücudumuz içerisinde yer alması gerektiğini de söyleyebiliriz. Bunların yanı sıra proteinlerin meydana gelmesinde amino asitlerin de tartışılamaz derecede büyük bir öneme sahip olduğunu görebilmek mümkündür.

Ayrıca genel olarak baktığımız zaman asitleri yapısında karbon elementi bulunup bulunmamasına göre iki ayrı grupta inceleyebiliriz. Yapısında karbon bulunanlara organik, bulunmayanlara ise inorganik asitler adı verilebilmektedir.

Bazlara baktığımız zaman ise içeriğinde bir adet OH hidroksil iyonu ve en az bir metal olan bileşikler olduğunu görebiliyoruz. Bu özellikleriyle bazlar için metal hidroksitleri diyebilmek mümkündür. Bu bazların çoğunun suda çözünemeyen katı bileşikler olduğu biliniyor. Ancak bazılarının suda kolaylıkla çözündüklerini görebilmek mümkündür. Alkali olarak adlandırılan bu bazların sanayi için büyük bir öneme sahip olduğunu görebiliyoruz.Bu bileşiklerin eskiden odun ve bitki küllerinden elde edildikleri görülmekteydi. Yakıcı alkaliler olarak da bilinen en kuvvetli bazların büyük bir dikkatle kullanılması gerekir. Çok tehlikeli maddeler olarak karşımıza çıkan bu bazlar kıyafetleri parçalayabildiği gibi deriyi de ateş ve kaynar su gibi yakabilmektedir.

Asit Baz Tepkimeleri ve Bölümleri

Asit ya da asidik özelliğe sahip olan maddeler ile baz ya da bazik özelliğe sahip olan maddelerin tepkimesi mümkündür. 

Bu tepkimelere “nötürleşme tepkimesi” adı da verilmektedir. Bu tepkimelerin maddelerin sınıflarına göre 5 bölüme ayrıldığını görebilmek mümkündür.

Asit- Baz Tepkimesi: Bazlarla tepkimeye giren asitler tuz ve su oluşturmaktadırlar. Ancak bazın NH3 olması durumunda sadece tuz meydana geldiği ve suyun ortaya çıkmadığı görülür. Tuzun, asit anyonu ve baz katyonundan meydana geldiğini görmek mümkündür.

Asit+ Baz = Tuz+ H2O

Asit Oksit- Baz Tepkimesi: Bazlarla tepkimeye giren asit oksitlerin su ve tuz meydana getirdiği görülmektedir.

Asit Oksit+ Baz = Tuz + H2O

Asit- Bazik Oksit Tepkimesi: Basit oksit ile tepkimeye giren asitler in tuz ve su meydana getirdiği görülür.

Asit+ Bazik Oksit = Tuz + H2O

Asit Oksit- Bazik Oksit Tepkimesi: Asit oksitler olarak adlandırılan susuz asitler ile bazik oksitler olarak adlandırılan susuz bazların tepkimeye girmeleri sonucunda sadece tuzun meydana geldiği ve su oluşturmadıkları görülür.

Asit Oksit+ Bazik Oksit = Tuz

Tuz- Asit Tepkimesi: Karbonat iyonu içermekte olan tuzların asitlerle tepkimeye girdiklerini görebilmek mümkündür. Bu tepkimelerin sonucunda tuz ve suyun yanı sıra CO2 de meydana gelmektedir. Bu tür tepkimeleri de asit baz tepkimeleri arasında değerlendirmek mümkündür.

Tuz+ Asit = Tuz + CO2 + H2O

TUZLAR 

https://youtu.be/Y3pODMF54HQ